Günümüzde hayatımızın adeta bir parçası haline gelen online alışveriş sitelerinin büyük bir bölümü 26/08/2015 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan “Elektronik Ticarette Hizmet Sağlayıcılar ve Aracı Hizmet Sağlayıcıları Hakkında Yönetmelik kapsamında “Aracı Hizmet Sağlayıcısı” statüsündedir. Aracı Hizmet Sağlayıcıları alıcı ve satıcı arasında satım işleminin yapıldığı elektronik ticaret pazar yerlerini işleten tüzel veya gerçek kişilerdir. Aracı Hizmet Sağlayıcıların yükümlülüklerinin başında elektronik ticaret faaliyetinde bulunan (diğer bir deyişele mal ve hizmet sunan) gerçek veya tüzel kişilerin bilgilerinin güncelleyebilmesi için teknik imkan sağlamak ve bu bilgilerin elektronik platformda yer almasını sağlamak gelir.
Ancak anılan yönetmelik uyarınca aracı hizmet sağlayıcılarına bu bilgilerin doğruluğunu kontrol etme, hizmet sağlayacıları tarafından sunulan mal veya hizmetin hukuka aykırı bir faaliyet teşkil edip etmediğini araştırma yükümlülüğü getirilmemiştir. Bu durum özellikle biz tüketiciler açısından sakıncalı bir durum yaratmaktadır. Örneğin; Aracı Hizmet Sağlayıcısı’nın marka ve tanınırlığına güvenerek mal veya hizmet almak isteyen bizler, hizmet sağlayıcılarının da aynı güvenirliğine sahip olduğunu fikrine kapılabiliriz. Oysa satın aldığımız ürün veya hizmette kusur (hukuk dilinde ayıp) olması halinde tek muhatabımız Hizmet Sağlayıcı olacaktır. Bu anlamda Aracı Hizmet Sağlayıcısının herhangi bir sorumululuğu bulunmamaktadır.
Bu olumsuz durumun yanı sıra Hizmet Sağlayıcısı’nın, Aracı Hizmet Sağlayıcısı’na ibraz ettiği bilgiler (özellikle ticaret unvanı, MERSİS no, şirket merkez adresi vb.) gerçeğe aykırı ise de, bu kişileri tespit etmek ve haklarında yasal yollara müracaat etmek zorlaşacaktır.
Yönetmelik maddelerindeki bu boşluk sebebiyle elektronik ortamda mal veya hizmet satın alırken sadece işlem yaptığımız elektronik platformun güvenirliğini sorgulamanın ötesine geçmeli ve Hizmet Sağlayıcısı’na ait bilgilerin ve satın alacağımız mal ve hizmetin doğruluğunu araştırmakta fayda bulunmaktadır.