Ülkemizde de görülmekte olan pandemi niteliği taşıyan COVID-19 hastalığının, özellikle ekonomik ve sosyal etkileri göz önüne alındığında yaşanılabilecek olumsuz durumlar kapsamında, TBMM nezdinde Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun teklifi görüşülerek 25 Mart 2020 tarihinde kabul edilmiştir. Bu doğrultuda 26 Mart 2020 tarihli ve 31080 sayılı (mükerrer) Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7226 Sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun (“7226 sayılı Kanun”) uyarınca başta sosyal güvenliğe, aksatılan ödemelere, işyeri kira sözleşmelerinde kira bedellerinin durumuna, yargı alanındaki hak kayıplarının önlenmesine ilişkin olmak üzere birçok değişikliğe dair düzenlemeler getirilmiştir.

• Yargısal alanda getirilen değişiklikler nelerdir?

1. COVID-19 nedeniyle yargı alanında yaşanabilecek olumsuzlukları ve hak kayıplarını önlemek amacıyla 7226 sayılı Kanunun geçici 1. maddesi uyarınca usul hukukuna ilişkin süreler durdurulmuştur. Aşağıda belirtilen süreler, durma süresinin sona erdiğini takip eden günden itibaren işlemeye başlayacaktır. Bu doğrultuda;

• Dava açma, icra takibi başlatma, başvuru, şikâyet, itiraz, ihtar, bildirim, ibraz ve zamanaşımı süreleri, hak düşürücü süreler ve zorunlu idari başvuru süreleri dâhil olmak üzere bir hakkın doğumu, kullanımı veya sona ermesine ilişkin tüm süreler 13 Mart 2020 tarihi dahil olmak üzere 30 Nisan 2020 tarihine kadar durdurulmuştur.

• 2004 Sayılı İcra İflas Kanunu ile takip hukukuna ilişkin diğer kanunlarda belirlenen süreler ile hâkim veya icra-iflas daireleri tarafından tayin edilen süreler 22 Mart 2020 tarihi dahil olmak üzere 30 Nisan 2020 tarihine kadar durdurulmuştur. Bu doğrultuda anılan tarih aralığında tüm icra ve iflas takipleri, taraf ve takip işlemleri, yeni icra ve iflas takip taleplerinin alınması, ihtiyati haciz kararlarının icra ve infazına ilişkin işlemler durdurulmuştur. Ancak dikkat edilmesi gereken husus, 7226 Sayılı Kanun kapsamında nafaka alacaklarına yönelik icra takiplerine ilişkin sürelerin ve işlemlerin durdurulmamasıdır.

Ayrıca kanun kapsamında anılan sürelerin bitmesine rağmen COVID-19 salgınının hala devam etmesi ihtimalinde ise durma süresinin Cumhurbaşkanı tarafından 6 ayı geçmemek kaydıyla 1 kez uzatılabileceği gibi kapsamının da daraltılabileceği düzenlenmiştir. Bu hususa yönelik kararlar ise Resmî Gazetede yayımlanacaktır.

2. Aşağıda yer alan süreler ise madde hükmü kapsamına dahil edilmemiştir. Bu nedenle aşağıdaki süreler işlemeye devam edecektir.

• Yakalama, gözaltına alma, tutuklama, adli kontrol, arama, el koyma, telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimin denetlenmesi, gizli soruşturmacı, teknik araçlarla izleme gibi 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanununda yer alan koruma tedbirlerine ilişkin süreler.
• Suç ve ceza, kabahat ve dar yaptırım ile disiplin hapis ve tazyik hapsi için kanunlarda düzenlenen zamanaşımı süreleri.
• 6100 Sayılı Hukuk Muhakemesi Kanununda (“HMK”) düzenlenen ihtiyati tedbir tamamlayan işlemlere ilişkin süreler. Kanunda ihtiyati tedbirleri tamamlayan işlemler 397. maddede düzenlenmiştir. Buna göre ihtiyati tedbir kararının dava açılmasından önce verilmesi halinde, tedbir talep edenin, bu kararın uygulanmasını talep ettiği tarihten itibaren iki hafta içinde esas hakkındaki davasını açması ve dava açtığına ilişkin evrakı, kararı uygulayan memura ibraz ederek dosyaya koydurması gerekmektedir. Söz konusu dava açılmasına yönelik süre de 7226 Sayılı Kanun kapsamında yer almamaması sebebiyle işlemeye devam edecektir.

3. Yine geçici madde ile İcra İflas Kanunu ile takip hukukuna ilişkin diğer kanunlar kapsamında düzenlemeler yapılmıştır. Buna göre durma süresi içinde rızaen yapılan ödemeler kabul edilir ve taraflardan biri, diğer tarafın lehine olan işlemlerin yapılmasını talep edebilir. Bunun yanı sıra; icra ve iflas daireleri tarafından mal veya haklara ilişkin olarak ilan edilmiş olan satış gününün durma süresi içinde kalması halinde, bu mal veya haklar için durma süresinden sonra yeni bir talep aranmaksızın icra ve iflas dairelerince satış günü verileceği ve bu durumda satış ilanının sadece elektronik ortamda yapılacağı düzenlenmiştir. Konkordato mühletinin alacaklı ve borçlu bakımından sonuçlarının da durma süresince devam edeceği hüküm altına alınmıştır.

4. Geçici 1. madde kapsamında duruşmaların ve müzakerelerin ertelenmesi hususu da ele alınmıştır. Bu doğrultuda durma süresince duruşmaların ve müzakerelerin ertelenmesi de dâhil olmak üzere alınması gereken diğer tüm tedbirler ile buna ilişkin usul ve esaslar; Yargıtay ve Danıştay bakımından ilgili Başkanlar Kurulu, ilk derece adli ve idari yargı mercileri ile Bölge Adliye ve Bölge İdare Mahkemeleri bakımından Hâkimler ve Savcılar Kurulu, adalet hizmetleri bakımından Adalet Bakanlığı belirleyecektir.

• 4447 Sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu kapsamında getirilen değişiklikler nelerdir?

1. Kısa çalışma ödeneğinden faydalanma şartları işçi lehine düzenlenmiştir.

7226 Sayılı Kanun öncesinde 4447 Sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu ek 2. madde uyarınca kısa çalışma ödeneğine hak kazanılabilmesi için hizmet akdinin feshi hariç işsizlik sigortası hak etme koşullarını yerine getirmesi yani hizmet akdinin feshinden önceki son 120 gün hizmet akdine tabi olanlardan, son üç yıl içinde en az 600 gün süre ile işsizlik sigortası priminin ödenmiş olması gerekmekteydi..
7226 Sayılı Kanunun 41. maddesi ile getirilen değişiklik uyarınca İşsizlik Sigortası Kanunu’na geçici madde eklenerek kısa çalışma ödeneği işçi lehine yeniden düzenlenmiştir. Buna göre 30 Haziran 2020 tarihine kadar geçerli olmak üzere, yeni COVID-19 kaynaklı zorlayıcı sebep gerekçesiyle yapılan kısa çalışma başvurularında işçilerin, kısa çalışma başlama tarihinden önceki son 60 gün hizmet akdine tabi olanlardan son üç yıl içinde 450 gün sigortalı olarak çalışıp işsizlik sigortası primi ödenmiş olması şartı aranacaktır. Bu doğrultuda kısa çalışma başlama tarihinden önceki çalışma süresi 120 günden 60 güne ve son 3 yıl içinde 600 gün olan sigortalı çalışma zorunluluğu 450 güne indirilmiştir. Bu koşulu taşımayan işçiler, kısa çalışma süresini geçmemek üzere son işsizlik ödeneği hak sahipliğinden kalan süre kadar kısa çalışma ödeneğinden yararlanmaya devam eder. Bu madde kapsamında kısa çalışma uygulamasından yararlanabilmek için, iş yerinde kısa çalışma uygulanan dönemde işverenin haklı nedenle derhal fesih hakkını doğuran ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı davranılması hali (4857 Sayılı İş Kanunu m 25/2) hariç olmak kaydıyla işveren tarafından işçinin çıkarılmaması gerekmektedir.
Bu düzenleme 29 Şubat 2020 tarihinden itibaren uygulanmak üzere 26 Mart 2020 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

2. 7226 Sayılı Kanun’un 16. maddesi ile yapılan düzenlemeyle, çalışanların ve işverenlerin desteklenmesi amacıyla, İşsizlik Sigortası Kanunun ek 3. maddesinde yer alan sürenin uzatılması kararlaştırılmıştır. Bu doğrultuda, Bakanlıkça çıkarılacak tebliğlerde belirtilen tehlikeli ve çok tehlikeli mesleklerde, 5544 sayılı Meslekî Yeterlilik Kurumu Kanunu kapsamında yetkilendirilmiş sınav ve belgelendirme kuruluşlarının gerçekleştireceği sınavlarda başarılı olan kişilerin sınav ve belge ücretlerinin 31 Aralık 2019 tarihine kadar İşsizlik Sigortası Fonundan karşılanmasına yönelik uygulamanın 31 Aralık 2021 tarihine kadar uzatılmasını kararlaştırılmıştır. Söz konusu değişiklik, 31 Aralık 2019 tarihinden itibaren uygulanmak üzere 26 Mart 2020 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

3. 7226 Sayılı Kanun’un 17. maddesi ile yapılan düzenlemeyle, Esnaf Ahilik Sandığına ilişkin hem İşsizlik Sigortası Kanunun ek 6. maddesindeki hükümlerin hem de 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunundaki hükümlerin 1 Ocak 2021 tarihine kadar uygulanmayacağı hüküm altına alınmıştır. Söz konusu değişiklik, 31 Aralık 2019 tarihinden itibaren uygulanmak üzere 26 Mart 2020 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

• Telafi çalışması hangi hallerde yapılır? Telafi çalışmasına yönelik süreye ilişkin getirilen değişiklikler nelerdir?

İş Kanunu’nun 64’üncü maddesi uyarınca zorunlu nedenlerle işin durması, ulusal bayram ve genel tatillerden önce veya sonra işyerinin tatil edilmesi veya benzer nedenlerle işyerinde normal çalışma sürelerinin önemli ölçüde altında çalışılması veya tamamen tatil edilmesi ya da işçinin talebi ile kendisine izin verilmesi hallerinde telafi çalışması yapılabilir. Telafi çalışmaları, günlük en çok çalışma süresini aşmamak koşulu ile günde üç saatten fazla olamaz. Tatil günlerinde telafi çalışması yaptırılamaz. Ayrıca telafi çalışması, fazla çalışma veya fazla sürelerle çalışma sayılmaz.
7226 Sayılı Kanunun 43. maddesi ile telafi çalışmasına yönelik süreler artırılarak 2 aydan 4 aya çıkarılmıştır. Bu durumda işverenin 4 ay içinde çalışılmayan süreler için işçiye telafi çalışması yaptırabilmesi mümkündür. Cumhurbaşkanı bu süreyi 2 katına kadar artırmaya yetkilidir. Söz konusu değişiklik 26 Mart 2020 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

• Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu kapsamında getirilen değişiklikler nelerdir?

1. 7226 sayılı Kanunun 29.maddesi ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununa eklenen geçici 80. madde ile asgari ücret desteğine dair birtakım düzenlemeler getirilmiştir. Söz konusu düzenlemeler ile sektör ayırımı yapılmaksızın, finansmanı İşsizlik Sigortası Fonundan karşılanacak şekilde, 4-a kapsamında uzun vadeli sigorta kolları hükümleri uygulanan sigortalıları çalıştıran işverenlere, ödeyecekleri sigorta priminden mahsup edilerek asgari ücret desteği sağlanması amaçlanmaktadır. Buna göre;

– 2019 yılının aynı ayına ilişkin Kuruma verilen aylık prim ve hizmet belgelerinde veya muhtasar ve prim hizmet beyannamelerinde prime esas günlük kazancı 128,00 TL ve altında bildirilen sigortalıların toplam prim ödeme gün sayısını geçmemek üzere, 2020 yılının ilgili ayında bildirilen sigortalılara ilişkin toplam prim ödeme gün sayısının,

– 2020 yılında ilk defa Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu kapsamına alınan iş yerlerinden bildirilen sigortalılara ilişkin toplam prim ödeme gün sayısının,

– Linyit ve Taşkömürü çıkarılan işyerleri için 341,00 TL olarak ve 2019 yılının aynı ayına ilişkin Kuruma verilen aylık prim ve hizmet belgelerinde veya muhtasar ve prim hizmet beyannamelerinde bildirilen prim ödeme gün sayısının %50’sini geçmemek üzere, 2020 yılında cari aya ilişkin verilen aylık prim ve hizmet belgelerinde veya muhtasar ve prim hizmet beyannamelerinde bildirilen sigortalılara ilişkin toplam prim ödeme gün sayısının,

– Toplu iş sözleşmesi uygulanan özel sektör işverenlerine ait işyerleri için 2019 yılının aynı ayına ilişkin Kuruma verilen aylık prim ve hizmet belgelerinde veya muhtasar ve prim hizmet beyannamelerinde prime esas günlük kazancı 256,00 TL ve altında bildirilen sigortalıların toplam prim ödeme gün sayısını geçmemek üzere, 2020 yılının ilgili ayında bildirilen sigortalılara ilişkin toplam prim ödeme gün sayısının,

2020 yılı Ocak ve Aralık ayları/dönemi için günlük 2,50 TL ile çarpımı sonucu bulunacak tutar kadar asgari ücret desteği sağlanacaktır. Destekten yararlanılacak ayda/dönemde, 2019 yılı Ocak ve Kasım ayları/döneminde aylık prim ve hizmet beyannamesi veya muhtasar ve prim hizmet beyannamesi ile 4/a kapsamında uzun vadeli sigorta kollarından en az sigortalı bildirimi yapılan aydaki/dönemdeki sigortalı sayısının altında bildirimde bulunulması halinde bu destek uygulanmaz. Bunun yanı sıra 2020 yılı Ocak ve Aralık aylarına/dönemine ilişkin yasal süresi dışında Kuruma verilen aylık prim ve hizmet belgelerinde veya Hazine ve Maliye Bakanlığına verilecek muhtasar ve prim hizmet beyannamelerinde kayıtlı sigortalılar için de asgari ücret desteğine dair hükümler uygulanmaz.

Sigortalı ve işveren hisselerine ait sigorta primlerinin Devlet tarafından karşılandığı durumlarda, işverenin ödeyeceği sigorta priminin İşsizlik Sigortası Fonunca karşılanacak tutardan az olması hâlinde, sadece sigorta prim borcu kadar mahsup işlem yapılır.
Asgari ücret desteğine yönelik uygulamanın usul ve esasları Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve Türkiye İş Kurumunun görüşleri alınmak suretiyle Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından belirlenecektir. Bu düzenleme, 1 Ocak 2020 tarihinden itibaren uygulanmak üzere 26 Mart 2020 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

2. 7226 Sayılı Kanun ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununda yapılan bir diğer değişiklik ise; Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu geçici 81. madde ile madde kapsamında sayılan kişilerden, tahsis talep tarihi itibarıyla ilgili kanunlarında öngörülen aylık bağlama koşullarından prim ödeme gün sayısı veya sigortalılık süresi şartının sigortalıların kasıtlı veya kusurlu davranışlarından kaynaklanmayan nedenlerle sağlanmadığı daha sonra anlaşılanların, aylık aldıkları süre herhangi bir şekilde prim talep edilmeksizin prim ödeme gün sayısı olarak dikkate alınacağı düzenlenmiştir. Bu düzenleme yayım tarihi olan 26 Mart 2020 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

3. Yine 7226 sayılı Kanunun 44. maddesi kapsamında getirilen değişiklik ile ev hizmetlerinde çalıştığı ay içinde çalışma saati süresine göre hesaplanan çalışma gün sayısı 10 gün ve daha fazla olan sigortalılar ile konut kapıcılığı işyerlerinde çalıştırılan sigortalılar Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunun 3. maddesinin 3. fıkrası kapsamından çıkarılmıştır. Diğer bir deyişle, bu kişilerden ay içerisinde otuz günden eksik prim ödeme gün sayısı bulunanlar, otuz günden eksik günleri için genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kişi sayılmayacaktır. . Bu değişiklik, yayım tarihi olan 26 Mart 2020 tarihini takip eden ayın başından itibaren uygulanmak üzere yürürlüğe girmiştir.

4. 7226 Sayılı Kanun’un 45. maddesi ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu m.88/3’te yer alan düzenleme değiştirilmiştir. Bu doğrultuda bu Kanun’un 3. maddesinin 3. fıkrası kapsamına girenler hariç olmak üzere; 4. maddenin 1 fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı olmakla birlikte, İş Kanunun 13. ve 14. maddelerine göre kısmi süreli veya çağrı üzerine çalışanlar ile ay içerisinde günün bazı saatlerinde çalışıp, çalıştığı saat karşılığında ücret alanlardan ay içerisinde 20 gün ve daha az çalışanlar için eksik günlerine ait genel sağlık sigortası primlerinin 30 güne tamamlanması zorunludur.” hükmü ay içerisinde 8 gün ve daha az çalışanlar için şeklinde değiştirilmiştir. Bu değişiklik, yayım tarihi olan 26 Mart 2020 tarihini takip eden ayın başından itibaren uygulanmak üzere yürürlüğe girmiştir.

5. Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunun ek 18. maddesinde yapılan düzenleme ile “ödemenin yapılacağı tarih” ibaresi çıkarılarak “bayramın içinde bulunduğu ay” şeklinde değiştirilmiştir. Bu doğrultuda Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından gelir ve aylık ödemesi yapılanlar, bayramın içinde bulunduğu ayda gelir ve aylık alma şartıyla bayram ikramiyelerini bayramın olduğu ay içerisinde alabileceklerdir. Bu değişiklik, yayım tarihi olan 26 Mart 2020 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

6. Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunun ek 19. maddesi kapsamında malullük ve yaşlılık sigortasından ödenen aylıklar ve aylıklar ile birlikte her ay itibarıyla yapılan ödemeler toplamı dosya bazında 1.000,00 Türk lirası olarak öngörülen asgari ödeme tutarı, 7226 Sayılı Kanunun 47.maddesi ile yapılan değişiklikle yapılan değişiklikle artırılarak 1.500,00 Türk lirasına çıkarılmıştır. Bu değişiklik, 2020 yılı Nisan ayı ödeme döneminden itibaren uygulanmak üzere yayım tarihi olan 26 Mart 2020 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

• İşyeri kira bedelinin ödenmemesi halinde kiraya verenin sözleşmeyi feshetme yetkisi var mıdır?

7226 Sayılı Kanun’un geçici 2. maddesi ile işyeri kira sözleşmeleri kapsamında; 01 Mart 2020 tarihinden 30 Haziran 2020 tarihine kadar işleyecek iş yeri kira bedelinin ödenememesinin kira sözleşmesinin feshi ve/veya kiralananın tahliyesi sebebi oluşturmayacaktır. Bu doğrultuda getirilen bu düzenlemeyle Mart, Nisan, Mayıs aylarına ait kira bedellerinin ödenememesi, kiraya veren açısından bir tahliye sebebi olarak ileri sürülemeyecektir.

• 7226 Sayılı Kanun Kapsamında Yapılan Diğer Değişiklikler

1. 7269 sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısıyla Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanuna eklenen 13. maddeyle deprem, yangın, su baskını, yer kayması, kaya düşmesi, çığ, tasman ve benzeri afetlerin yaşandığı yerlerde elektrik ve/veya doğal gaz tüketim bedellerinin tahakkuk ve/veya tahsilatlarının süresinin ve kapsamının belirlenerek 1 yıla kadar ertelenmesi ile elektrik ve/veya doğal gaz dağıtım ve/veya tedarik şirketlerinin söz konusu ertelemeden kaynaklanan anapara haricindeki tüketicilerden tahsil edilmeyen bedellere ilişkin finansman maliyetinin, gecikme zammı tutarını geçmemek üzere Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı bütçesinden karşılanması hususunda Cumhurbaşkanı’na yetki verilmesi düzenlenmiştir. Bu düzenleme 1 Ocak 2020 tarihinden itibaren uygulanmak üzere yayım tarihi olan 26 Mart 2020 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

2. 7226 Sayılı Kanun ile COVID-19 hastalığı nedeniyle turizm sektörüne yansıyabilecek olumsuz etkilerin azaltılmasına yönelik de birtakım tedbirler alınmıştır. Bu kapsamda 4706 Sayılı Hazineye Ait Taşınmaz Malların Değerlendirilmesi ve Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanuna eklenen geçici 25. maddeye göre, kanunları uyarınca ilgili bakanlıklar tarafından üzerinde turizm tesisleri yapılmak üzere adlarına kamu arazisi tahsis edilen, Kültür ve Turizm Bakanlığından belgeli yatırımcılar ve işletmecilerden, irtifak hakkı tesis edilip edilmediğine veya kullanma izni verilip verilmediğine bakılmaksızın 1 Nisan 2020 – 30 Haziran 2020 tarihi arasındaki dönemde tahsil edilmesi gereken kira, kesin izin, kesin tahsis, irtifak hakkı, kullanma izni, yararlanma, ilave yararlanma bedelleri ve hasılat payları ile Kültür ve Turizm Bakanlığından belgeli turizm tesislerinin yatırımcıları ve işletmecilerinden bu faaliyetleri dolayısıyla Hazine taşınmazlarını izinsiz kullanımlarından dolayı aynı dönemde tahsil edilmesi gereken ecrimisillerin ödeme süreleri, başvuru şartı aranmaksızın 6 ay ertelenmiştir. Bu alacaklar ertelenen süre sonuna kadar herhangi bir zam veya faiz uygulanmadan tahsil edilecektir. Bu düzenleme 26 Mart 2020 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

3. 5834 Sayılı Karşılıksız Çek ve Protestolu Senetler ile Kredi ve Kredi Kartları Borçlarına İlişkin Kayıtların Dikkate Alınmaması Hakkında Kanuna eklenen geçici 2. madde ile karşılıksız çek, protestolu senet, kredi ve kredi kartı borçlarının ödenmesi geciken kısmının 31 Aralık 2020 tarihine kadar tamamının ödenmesi veya yeniden yapılandırılması halinde, sicil affı getirilmiştir. Buna göre anapara ve/veya taksit ödeme tarihi 24 Mart 2020’den önce olup da kullandığı nakdî ve gayri nakdî kredilerinin anapara, faiz ve/veya ferilerine ilişkin ödemelerini aksatan gerçek ve tüzel kişilerin, ticari faaliyette bulunan ve bulunmayan gerçek kişilerin ve kredi müşterilerinin karşılıksız çıkan çek, protesto edilmiş senet, kredi kartı ve diğer kredi borçlarına ilişkin Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi nezdinde tutulan kayıtları, söz konusu borçların ödenmesi geciken kısmının 31 Aralık 2020 tarihine kadar tamamının ödenmesi veya yeniden yapılandırılması halinde, bu kişilerle yapılan finansal işlemlerde kredi kuruluşları ve finansal kuruluşlar tarafından dikkate alınmayacağı düzenlenmiştir. Bu düzenleme yayım tarihi olan 26 Mart.2020 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

4. 7226 Sayılı Kanun ile getirilen bir diğer düzenleme de 5941 Sayılı Çek Kanunu’na ilişkindir. Getirilen düzenleme ile 5941 Sayılı Kanun’a geçici 5. madde eklenerek karşılıksız çek suçundan dolayı alınan cezaların infazının anılan maddenin yürürlük tarihi itibariyle durdurulacağı, hükümlünün tahliye tarihinden itibaren en geç 3 ay içinde çek bedelinin ödenmeyen kısmının 10’da 1’ini alacaklıya ödemek zorunda olduğu, aksi takdirde alacaklının şikâyeti üzerine cezanın infazına devam edileceği düzenlenmiştir. Hükümlünün kalan kısmı 3 aylık sürenin bitiminden itibaren ikişer ay arayla 15 eşit taksitle ödemesi durumunda ise mahkeme tarafından, ceza mahkumiyeti bütün sonuçlarıyla ortadan kaldırılır. Bu düzenleme yayım tarihi olan 26 Mart 2020 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

5. 6356 Sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun 26. maddesi uyarınca, “işveren sendikaları, tüzüklerinde hüküm bulunması ve şartları genel kurul kararıyla belirlenmesi kaydıyla, işçilerin sigorta primlerinin işveren payının ödemelerinde kullanılması ve nakit mevcudunun %25’ini aşmamak üzere karşılıksız yardıma dayalı dayanışma ve yardım fonu oluşturabilmektedir. 7226 Sayılı Kanun ile anılan madde hükmünde geçen %25 ibaresi, %35 olarak değiştirilmiştir. Bu düzenleme 26 Mart 2020 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

6. 7194 Sayılı Dijital Hizmet Vergisi ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun kapsamında “konaklama vergisi” düzenlenmişti. Buna göre konaklama vergisine; otel, motel, tatil köyü, pansiyon, apart otel, misafirhane, kamping, dağ evi, yayla evi gibi konaklama tesislerinde verilen geceleme hizmeti ile bu hizmetle birlikte satılmak suretiyle konaklama tesisi bünyesinde sunulan diğer tüm hizmetler (yeme, içme, aktivite, eğlence hizmetleri ve havuz, spor, termal ve benzeri alanların kullanımı gibi) tabidir. Anılan kanun kapsamında konaklama vergisinin oranının 31 Aralık 2019 tarihine kadar %1 olarak uygulanacağı, bu hususa ilişkin 9. ve 42. maddelerin 1 Nisan 2020 tarihinde yürürlüğe gireceği düzenlenmişti.

Ancak 7226 Sayılı Kanun ile getirilen değişiklikle birlikte konaklama vergisinin yürürlük tarihi 01.01.2021 tarihine ertelenmiştir.